Hayat çok hızlı ve sürekli bir akış halinde. İş hayatının günlük rutini içinde hepimiz zamanı daha iyi yönetebilmeyi ve bu sayede kendimize daha fazla zaman ayırabilmeyi istiyoruz. Aslına bakarsanız 24 saat içerisine pek çok aktiviteyi ve önemli anı sığdırmak için yeterince uzun bir süre. Bir gün içerisinde yapmanız gereken her şeyi yapıp aynı zamanda kendinize özel zamanlar yaratabilmeyi ister miydiniz? Bunun için yapmanız gereken sadece zaman yönetimi ipuçlarını uygulamak. Uzmanların 5 adıma indirgediği bu temel alışkanlıklarla gelin birlikte zamanı verimli yönetmeyi öğrenelim:
- Her şeyi tek bir günde yapmak zorunda değilsiniz.
Tam zamanlı bir işte çalışırken işten arta kalan zamanda da ailenizle, arkadaşlarınızla veya evcil hayvanınızla kaliteli zaman geçirmek, hobilerinizle uğraşmak, formda ve sağlıklı kalmak için spor yapmak isteyebilirsiniz. Fakat bir günde her şeyi yapmaya çalışırken, yaptığınız aktivitelere yeterince odaklanmak pek mümkün değildir ve bu da zamanın tadını çıkarmanızı engeller. Dengeyi kuramadığınızda mutsuz olursunuz. Bir güne ne kadar iş sığdırdığınızın bir önemi yoktur. Önemli olan her şeye yetişebilmek değil; sağlıklı ve mutlu olmanızdır. Sıkıştırılmış bir gündense sevdiğiniz bir şeyi bir güne yaymak size daha fazla keyif verecektir.
- İşleri, etkinlikleri ve planlarınızı önceliklendirin.
Yapmanız gereken her şeyin sizin için eşit derecede önemli olduğunu düşündüğünüzde zamanınızı etkin bir şekilde kullanamayabilirsiniz. Kendinize günlük bir takvim oluşturarak, bir yapılacaklar listesi oluşturabilirsiniz. Böylece acil olan işlerinizi zamanında yapabilir, gereksiz yoğunluk içerisinde kalmazsınız. Takvimi oluştururken mutlaka önceliklendirme yapmanız gerekir. Arkadaşınızın nişanında giyeceğiniz kıyafeti kuru temizlemeden almak mı yoksa bir müşteriyle kahve için buluşmak mı sizin için daha önemli? Eğer aralarında seçim yapmanız gerekiyorsa, kuru temizlemeye daha sonra uğrayabilir veya başka bir günlük takviminizde bu göreve yer verebilirsiniz. Günün yapılacaklar listenini takip ederek, ilgili işe ya da etkinliğe odaklandığınızda, üzeri çizilen her bir “görev” size başarı hissini yaşatacaktır.
- Duruma göre “Evet” ve “Hayır” demeyi öğrenin.
“Hayır” diyememek çoğu zaman duygularınızı ifade etmenize engel olduğundan hayal kırıklığı ve mutsuzluk yaratır. Bu nedenle çoğunlukla yapmak istemediğinizde ya direkt kabul eder ya da belirsiz bir cevap vermeyi seçersiniz. Oysa “Hayır” demek yerine, insanlar “Belki”, “Bunu yapabilirim” ya da “Bakacağım” dediğinizde, karşınızdakinin beklentiye girmesine sebep olabilirsiniz. Sonrasında da bu işi yapamazsanız, “Hayır” yerine “Belki” dediğiniz için karşınızdaki incinirse, siz de pişmanlık yaşayabilirsiniz.
Bir şey yapmanız istendiğinde “Belki” gibi ümitlendirici kelimeler kullanmamayı kendinize bir kural haline getirebilirsiniz. Hızlı karar vermeyi öğrenerek belirsiz cevaplar yerine net olarak “Evet” veya “Hayır” demelisiniz. Kararınız için açıklama yapmak zorunda değilsiniz. Basit bir şekilde “Hayır, bunu yapamam” yeterli olacaktır. Karşınızdaki kişi hem dürüstlüğünüzü hem de zamanını boşa harcamayı sevmemenizi takdir edecektir. Ayrıca, yapmak istemediğiniz bu iş için harcayacağınız süre de size kalacaktır.
- Gerekli olduğunda veya durmak istediğinizde “Mola Verin”
Kendinize ve sevdiklerinize daha fazla zaman ayırmak istiyorsanız zaman zaman işten uzak kalmanız gerekebilir. Her zaman ulaşılabilir olmak zorunda olmadığınızın farkına varın. Bir aile etkinliği sırasında bütün odağınızın orada olmasına veya kendinize ayırdığınız zamanda işle ilgili durumların sizi bölmediğine emin olun. Örneğin, çocuğunuz size o gün okulda başına gelen bir şeyden bahsediyorsa onu dinlerken e-postalarınızı kontrol etmemelisiniz. Karşınızdaki kişiyle iletişim kurmanız ve onu dinlerken gerçekten ona odaklanmanız, sizi arayan ya da e-posta gönderenlere cevap vermenizden daha önemlidir. Bunun farkına vararak uygun zamanlarda gerçek bir mola verin. Teknolojinin sizi yönetmesine izin vermeyin; siz teknolojinin yöneticisi olun. Çalışırken de dikkatinizi işin üzerinde tutmaya çalışın, gelen e-posta veya mesajların sizi rahatsız etmesine izin vermeyin. E-posta ile mesajları okumak ve telefon görüşmeleri yapmak için gün içerisinde belirli saatlerle programınızı düzenleyin.
- Kendinize zaman yaratın
İş yerinde ne kadar çok çalışılırsa o kadar başarılı olunur gibi bir düşünceye sahipseniz hemen bu düşünceden sıyrılmalısınız. Haftanın yedi gününü iş yerinde geçirerek sıkılmadan çalışmak mümkün olabilir mi? Peki, böyle aralıksız çalışanlar daha mı başarılı? Buna kesin bir yanıt vermek mümkün değil, ancak kendinize zaman ayırmazsanız psikolojik olarak tükeneceğiniz kesin bir bilgi! Başarıyı zamanla değil etkin çalışmayla ölçmek daha doğru olacaktır. Örneğin, haftanın yedi günü günde 5 saat spora gittiğinizi fakat, spor salonunda spor yapmak yerine oturup bir şeyler içtiğinizi düşünün. Bu durumda daha fit bir görünüme kavuşabilir misiniz? Tabii ki hayır. Diğer taraftan spor salonuna haftada 4 gün 2’şer saat giderek bir antrenör eşliğinde spor yapmanız kısa sürede istediğiniz vücuda kavuşmanızı sağlayabilir. Burada önemli olan kaç gün ve kaç saat çalıştığınız değil ne kadar verimli çalıştığınızdır. Bu yüzden yapmak istediğiniz her işe belirli bir zaman ayırın. İlgili zamanda tek bir iş yaptığınızda daha üretken ve daha başarılı olduğunuzu görebilirsiniz.
Zamanı yönetmek daha fazla zamana sahip olmakla ilgili değil. Matematiksel olarak belirli ve değişmez olan bir günde 24 saat olduğu. Doğru planlama ile bunu ne kadar uzun veya ne kadar kısa yaşadığımızı belirlemek ise bizim elimizde. Bu ipuçlarını uygulamaya koyduğunuzda sahip olduğunuz zamanı daha etkili bir şekilde yönetebilirsiniz. Zamanınızı daha etkin bir şekilde kullanarak başarmak istediklerinizi çok daha kolay ve basit bir şekilde başarabilirsiniz. Tüm planlarınızı gerçekleştirebildiğiniz ve zamanınızı yönetebildiğiniz bir gün olsun!
Yoruma kapalı