Kurumsal firmalarda çalışırken pek çoğumuzun yegane hedefi yükselmek, olabildiğince kapsamlı bir pozisyonda başarılı bir yönetici haline gelmek! Başarılarıyla ilham veren her yönetici, kariyerinde farklı firmalarda farklı pozisyonlarda deneyimleri olmuştur. Çoğu işyerinde yeterli deneyimimiz olmadıkça bize yönetici pozisyonu verilmek istenmez. Öte yandan bize fırsat tanınmadığında yönetim deneyimini hiçbir zaman elde edemeyiz. Peki bu kısır döngüden nasıl çıkacağız? Gelin birlikte, sizi doğru şekilde uyguladığınızda yönetici pozisyonuna ışınlayacak 5 stratejiyi inceleyelim.

  • İşimiz Her Ne Olursa Olsun, “İyi” Yapmalıyız

Bir kurumsal yapıda yükselmeye giden en bilindik yol, var olan pozisyonda işimizi olabildiğince iyi şekilde yapmaktır. Yönetici olabilmenin ilk adımı, sahip olduğumuz işte proaktif, yenilikçi ve katılımcı olmaktan geçer. O işin en iyisi olmak zorunda da değiliz üstelik, yeterince iyi yapmaya gayret göstermeliyiz. Unutmayalım ki bir şirketteki en iyi programcı iyi bir İş Geliştirme Yöneticisi olamayabilir, yöneticinin sorumluluklarını üstlenmek yerine kod yazmayı tercih edebilir. Ancak, İş Geliştirme Yöneticisi, yöneticilik vasfının yanında iyi bir programcı olabilir.

  • Öğrenmeye Açık Olmalıyız

Yöneticilerin ne yaptığını, nasıl yaptığını, hangi durumlara hangi tepkileri verdiğini iyi öğrenmeliyiz. Firmamızda çalışan yöneticileri izleyerek onların iş yapma şekillerini gözlemleyebiliriz. Yönetim ve liderlik ile ilgili kitapları okuyarak ise yönetici olmak için ne yapmanız ya da ne yapmamanız gerektiğini öğrenebiliriz. Bu konularla alakalı aklımıza takılan soruları tanıdığımız yöneticilere sorup onların görüşlerini alabiliriz. Kendimizi geliştirmeye ve öğrenmeye açık olmak, yöneticilik yolunda bizi hızlandırır.

  • İnsani İlişkilerimizi, Empati Yeteneğimizi Geliştirmeliyiz

Bir yöneticinin sahip olması gereken en önemli beceri, insanları yönetme yeteneğidir. İnsanların farklı durumlarla karşılaştıklarında nasıl düşündüklerini ve verdikleri muhtemel tepkileri öğrenmemiz gerekir. İnsanlara, kim olursa olsun herkese, saygı göstermeliyiz. İnsanlarla nasıl çalışacağımızı öğrendikten sonra onların davranışlarını nasıl etkileyebileceğimizi öğrenebiliriz. Empati kurmak, bir yönetici için ilişkileri yönetmenin anahtarıdır. İnsanları yönetemezsek kimse bize bir yönetim pozisyonu vermez. Yöneticilik pozisyonu alsa bile insan ilişkilerini yönetemeyen herkes başarısızlığa mahkumdur.

  • İnisiyatif Almalıyız “Do It More”

Masamızda oturup birinin bize bir yönetim işi vermesini beklersek, o gün hiç gelmeyebilir. İnisiyatif almalıyız. Bazen bir kriz anında vereceğimiz kritik bir karar, üstlerimizin gözündeki değerlendirmemizi değiştirir. Bunu bir örnekle anlatmak gerekirse patronumuza, gerekli bilgileri toplayarak yıllık bütçesini hazırlamasına yardımcı olmak için gönüllü olabiliriz. En temel yönetim becerilerinden biri planlamadır. Planlama konusundaki yetkinliğimizi bu gönüllü görevde kanıtlama şansına sahip oluruz. Üretim hattına yeni hat eklemenin ne kadara mal olacağını tahmin etmesine yardımcı olmayı patronumuza teklif edebiliriz. Bölümümüzün şirket pikniği planlama komitesine (veya çalışan ilişkileri komitesi, İK çalışma grubu, vb.) yardım edecek biri gerekiyorsa, bu görev için gönüllü olabiliriz. Yapmakta olduğumuz işimizi etkilemeyecek, geciktirmeyecek şekilde elimizden geleni yapmalı, kendimizi kanıtlamalıyız.

Yönetim becerilerini öğrenmek, uygulamak ve kendimizi ilk yönetim işimizde daha iyi bir konuma getirmek için bir diğer mükemmel yöntem, kar amacı gütmeyen kuruluşlardan birinde gönüllü olmaktır. Gönüllü çalışma sırasında kazandığımız beceri ve deneyim, iş yerimizde ilk yönetim işini gerçekleştirmemize yardımcı olabilir. Gönüllü çalışma; herhangi bir şirkette başvuracağımız ilk yönetim işe alım sürecinde, işe alma yetkisi olan kişileri veya işe alınmamızı önerebilecek insanları da olumlu anlamda etkiler.

  • Terfi Beklemek Yerine “İsteyebiliriz”

Son olarak; birinin gelip bize yöneticilik teklif etmesini beklemek zorunda olmadığımızı bilmeliyiz. Bir yönetim pozisyonunda değerlendirilmek istiyorsak, terfi isteyebiliriz. Patron ya da herhangi bir üstümüzle görüşerek ona yönetime geçmek istediğimizi söyleyebiliriz. İsmimizi akıllarında tutmalarını, bir komiteye başkanlık etmek ve küçük bir ekibe veya benzer bir birime liderlik etmek için birilerine ihtiyaç duydukları anda bize ulaşmalarını isteyebiliriz. Bu sayede bizim yönetim pozisyonları ile ilgilendiğimizi bilirler ve bizi izlerler. Küçük şeylerle başa çıkabileceğimizi gördüklerinde, daha büyük şeyleri devretmeye başlarlar ve sonunda bir gözetmen veya yönetim pozisyonunda bizi görevlendirirler.

Büyük organizasyonlarda İK departmanı, şirket intranetindeki açık pozisyonların bir listesini tutarken; küçük şirketler, listeyi ilan panosunda paylaşabilir. Belirli periyotlarda buralara göz atabiliriz ve başlangıç seviyesinde bir yönetici pozisyonu gördüğümüzde, bunun için başvurabiliriz. İşimizi ve görevlerimizi iyi yaparken, bir yandan da yöneticilerin neler yaptığını öğrenip, insan ilişkileri ve iletişim becerilerimizi geliştirirsek, doğru zamanda patronumuza yöneticiliğe dair ilgimizi gösterebilirsek, yöneticiliğe giden yolu olması gerekenden daha kısa sürede ve daha sağlam adımlarla tamamlayabiliriz.

Geleceğin potansiyel sahibi ve azimli yönetici adayları, kendinize güvenin ve harekete geçin. Doğru zamanda atılan doğru adımlar hayalinizi gerçeğe dönüştürebilir. #believeinyourself #youcandothis

 

 

Yazar

İçerik Üretici / Yazar - Ankara’dan Londra’ya uzanan kariyer hikayesinde kendisi gibi freelance çalışanları bir araya getiren dijital bir pazaryeri uygulamasının da yaratıcısı, kedi ve kahve sever.

Yoruma kapalı